Türkiye’de vatandaşların ekonomik göstergelerinde dolar önemli bir yer tutuyor. Dolardaki yükseliş daha da kötüleşirken, TL’nin değer kaybetmesi açısından da teoride değerli. 2018 yazında ve 2021 sonunda yaşanan kur atakları hala taze travmalar içerirken, 2021 sonlarında yeniden uygulanmaya başlanan Türkiye Ekonomi Modeli de ihracata dayalı olduğundan kur istikrarı bir kez daha kazanıyor. boyut. İthalata bağımlı ekonomilerde kurdaki yükseliş enflasyon yaratırken, ihracattan elde edilecek gelir beklentisi döviz kurunun yüksek olmasını istemiyor. Bu tartışmalar son zamanlarda yeterince alevlendi. Serbest kur rejimi uygulayan Türkiye’de bazı uygulamalar sorgulanıyor.
Dolar/TL, kriz dönemi olan 2000 yılına 0,5411 seviyesinden başladı (2005’ten sonra 6 sıfır atıldığı için o tarihte 541 bin 100 TL).
2018 yılında yapılan bir sistem değişikliği ile seçimler öncesinde 4 TL görülse de seçimlerin ardından “Papaz Brunson Krizi” olarak bilinen olayla bu aşama çok hızlı bir şekilde geçildi.
Faiz politikasında kesin ve keskin bir değişiklik olunca, Ekim başında 8 TL’den başlayan zam, 20 Aralık’taki o bilinen KKM duyurusuna kadar 18.40’a ulaştı, sanki Everest’e tırmanma rekoru Starlink projesi gibiydi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bu dönemde döviz kurlarındaki istikrarlı seyirden gurur duyarken, birçok açıklama yaptı.
İhracatçılar da hep şikayet halindeydi. Krediye, yani finansmana erişimde sorun yaşayan üreticiler, döviz kurlarındaki seviyelerden büyük ölçüde etkilendi.
2023 yılına girildiğinde sanayici ve ihracatçılar önce Hazine ve Maliye Bakanı Nabati ardından da Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile görüşerek kur artışı istedi.
İktidara yakın Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, sistemin ya da modelin başarısından bahsederken “173” tedbirinden de bahsediyor.
Tamamen aksi görüşü temsil eden Barış Soydan ise bire bir yazısında döviz engelinden bahsederken, Güngör’ün “173” olarak adlandırdığı, “Döviz yasağında yasak” başlıklı bazı tedbirleri açıp şöyle sıralıyor: elementler.
Kredili döviz alamamak, alışverişlerde ve çeklerde döviz ödememek,
Firmalar kredi geri ödemelerinde ve leasing taksitlerinde kredi kullanamadıkları için,